Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olan, ister uçakla ister kendi arabanızla ulaşım sağlayabileceğiniz yanı başımızdaki lokal şehir Selanik, bize kendimizi yıllardır bu mavi beyaz sahil şeridinde yaşıyormuşuz gibi hissettirdi. Selanik Gezisi ile Atatürk’ün doğduğu, adını Büyük İskender’in kardeşi Thessalonike’den almış, eski Osmanlı şehrine gidiyoruz. Selanik Gezi Rehberi için hazır mısınız?
2017 yazında kendi aracımızla çıktığımız Balkanlar Road Trip Rotası‘nda Thassos ve Kavala’dan sonra soluğu Selanik’te aldık. Arabayla Balkanlar gezimize dair detaylı yazım için tıklayın.
Selanik & Kavala Vlogumu izlemek ve Youtube kanalıma abone olmak için:
Arabanızla İpsala sınırından geçtikten sonra bayram seyran arifesinde gitmiyorsanız kolaylıkla Alexandroupoli, Thassos, Kavala, Selanik rotası çizebilirsiniz.
Selanik gezinizde 2 gün vaktiniz varsa hem yürüyerek gezilecek yerleri tamamlar hem sokak sanatıyla dolu caddelerini keşfeder hem de afiyetle Yunan mutfağını deneyimlersiniz. Evet, Selanik’te birçok binanın yan cephesinde size ‘Oha bunu nasıl yapmışlar’ narası attıracak sanatsal çalışmalar var. Özetle, Selanik’ten yüzünüzde koca bir gülümsemeyle ayrılacağınızı söyleyebilirim.
Selanik’te konaklama için adresimiz Roman Agorasının hemen yanındaki Orestias Kastorias oldu. Bu otel için çift kişi gecelik 55 Euro ödedik. Otel çok misafirperverdi. Otelden çıkış yaparken bize Yunan Kahvesi ikram ettiler. Kültürümüzde ve özellikle mutfağımızda benzeyen birçok şey gibi Yunan Kahvesi de Türk Kahvesine çok benziyor. Sadece biraz daha yumuşak.
Selanik’te gezilecek yerler için yola çıktığımızda öncelikle kahvaltı için Estrella isimli kafeye gittik. Buranın pancake ve kruvasanları efsane. Üstelik kahvaltınızı Aya Sofya Manzarasına doğru yapıyorsunuz. Yanlış duymadınız, evet Aya Sofya!
Selanik’teki Agia Sofia Kilisesi, adından da anlayabileceğiniz üzere İstanbul’daki Aya Sofya’dan esinlenirek yapılmış.UNESCO mirasında olan bu kiliseye girişte sıkı kıyafet kuralları var. Üzerimde askılı bluz varken girmeye çalıştığımda sevgili görevlilerden veto yedim.
Gezimize liman bölgesine doğru yürüyüş yaparak devam ediyor ve sonunda limanın içindeki Sinema ve Fotoğraf Müzesine ulaşıyoruz. Eğer ilginiz varsa bu iki müzeyi gezebilirsiniz.
Niyahet yol boyunca birbirinden güzel ve dopdolu kafeleri geride bırakarak, bu ülke nasıl krizde diye söylene söylene Beyaz Kule‘ye ulaşıyoruz. Dilerseniz içine girip Selanik hakkında bolca bilgi alabilirsiniz. Kulenin üst tarafında şahane bir Selanik manzarası sizi bekliyor olacak. Bir zamanlar hapishane olarak da kullanılmış olan bu kule Kanlı Kule adıyla da biliniyormuş.
Rotamızı Atatürk’ün Evine çeviriyoruz artık. Selanik’e gelmenin en güzel yanı. Lakin buraya gelmeden Rotonda‘yı geziyoruz. Rotonda, Roma İmparatorluğu döneminden kalan dini merkez. 306 yılında inşa edilen bu yapı önce kiliseye sonra da Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş. Biz 2 Euro vererek bu dini yapının içini gezmeyi tercih ettik. İçerisi inanılmaz güzel diyemem ama aklınızda bulunsun .
Ve nihayet Ulu Önder Atatürk’ün koyu kahveden ahşap evindeyiz. Atatürk 1881 yılında bu evde, bu odada dünyaya gelmiş. İnanın tüylerimiz ürperdi. Tarih değiştirecek olan bir adam, Türk Konsolosluğu ile aynı komplekste yer aldığından hala Türk toprağında olan bu evde yaşamış. Büyük bir saygı ile üç katlı evi geziyoruz. En üst katta Atatürk’ün balmumundan heykeli var. Bir odasında Atatürk’ün hayatı ve yaptıklarıyla ilgili bir film gösterisi yapılıyor. Filmi izlerken ağlayan Türkler hatta farklı milletten insanlar vardı.
Norveç’te ‘Atatürk gibi düşünmek’ diye bir deyim var. UNESCO 1881 yılını ‘Atatürk Yılı’ olarak kabul edilmiş ve bu adam Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiş. Bence bir dünya liderimiz varken onun evini mutlaka ziyaret etmeliyiz. Bu arada eve giriş ücretsiz.
Çocukluk yıllarımızda hepimizin aklına kazınan bu evi görme hayalini gerçekleştirmiş olmanın verdiği gurur ve mutlulukla tekrar Selanik sokaklarına geri dönüyoruz.
Atatürk’ün Evi ile otelimiz arasında kalan Agios Dimitrios Kilisesi de Selanik’in en ünlü dini yapılarından.
Selanik’te yeme içme için birkaç ipucu daha verecek olursak otelimizin hemen karşısındaki Blues Bar, Roman Agorasına karşı bir şeyler yudumlamak için oldukça keyifli. Tabi ki Selanik’in meşhur Ladadika Bölgesi de akşam yemekleriniz için vazgeçilmez adresiniz olmalı. Biz Full Tou Meze isimli restaurantın lezzetlerinden çok memnun kaldık. Türkçe menüsü bile var! Zaten Yunanistan’a gittiğinizde bir frappe içmeden dönmemeniz gerektiğini söylemiyorum bile! Adamlar bu işte usta. Ama dikkat baya sert yapıyorlar.
Genel olarak Yunanistan’da gittiğimiz her mekanda oturur oturmaz su ikram edildiğini gördük. Ve tabi ki her yemekten sonra tatlı ikramı vardı. Otopark ücreti diye bir şey tüm seyahatimiz boyunca hayatımızda yoktu. Krize rağmen herkesin sonuna kadar sosyalleştiği bu toprakları baya sevdik.
Komşu ülke Yunanistan’a benden selamlar, size keyifli seyahatler.. Eğer vaktiniz olursa Selanik geziniz için yola çıktığınızda Kavala’ya uğrayıp bir kurabiye yemeyi ihmal etmeyin!
Seyahatimizle ilgili tüm sorularınızı ve yorumlarınızı aşağıda yorum kısmına bırakmayı unutmayın.
Bu geziye ait tüm detaylar instagram hesabımda #oykununoykuleriroadtrip etiketi altında.
Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.
3 comments