Birkaç renkli sokak, bolca bisiklet, mutlu insanlar, samimiyet, doğa ve tarz şehir hayatının bileşimi, en güzeli bolca Hygge! Bu satırları “Avrupa’da en sevdiğim şehir” unvanını tüm kalbimle verdiğim Kopenhag için yazıyorum. Muhteşem bir seyahat için gelin Danimarka’ya ışınlanarak Kopenhag Gezi Rehberi yazımı okuyalım..
O kadar Avrupa şehri gezdim, sen başka çıktın Kopenhag..
Başlamadan önce Youtube kanalıma abone olmayı ve tüm vloglarım ile bolca gezmeyi ister misiniz?
Kopenhag Kaç Günde Gezilir?
Kopenhag’ı gezmek için en ideali 3 tam gününüz olması. 4 gününüz de olsa rahatlıkla doldurursunuz. Çünkü sonuçta bir Tivoli Park gerçeği var! Dünyanın en eski eğlence parklarından birine ev sahipliği yapan bir şehirdesiniz. Schengen Vizeniz varsa basın gidin düşün yollara! Yoksa da Danimarka gibi Kuzey ülkelerden aşırı kolay ve uzun vize alamayacağınızı bilin, belki öncesine İtalya, Fransa gibi bir gezi planlamak istersiniz.
Güneşli bir Mayıs ayında Kopenhag’da inanılmaz keyifli vakit geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki lütfen İlkbahar sonu ya da Sonbahar başı gibi seyahatinizi ayarlayın, kışın Nordiklere çıkmayın. Yazın da pek güzel olur ama belki biraz daha kalabalık olur. Kışın da İskandinav ülkelere gitmiş biri olarak Mayıs’ta gitme kararımdan dolayı çok memnunum. Hava durumu kuzey ülkelerde şehri sevmenizle baya doğru orantılı, unutmayın!
Kopenhag’da kalınacak semtlerimiz Norrebro, Osterbro, Vesterbro. Lakin şunu bilin ki Kopenhag gezinizde bisikletiniz olduktan sonra her mahallede kalabilirsiniz. Biz, göçmenlerin mekanı, nispeten ucuz olan Norrebro’da Airbnb yaparak gecelik 500 TL’ye ev kiraladık. Evet pahalı! Kopenhag’da konaklama aşırı pahalı! Bu sebeple otel yerine Airbnb ya da Couchsurfing düşünebilirsiniz. Evimizi görmek için tıklayın.
Havalimanından şehir merkezine aşırı kolay ulaşım sağlayabileceğiniz mükemmel şehir Kopenhag’da tek metro kullanarak 15-20 dakikada kendinizi merkezde, Norreport istasyonunda bulabilirsiniz.
Havalimanından şehre gidişte bilet makinelerinden bilet alıp sonra bileti okutmadan trene bindiğimizi fark edince utanarak söylüyorum ki dönüş yolunda bilet almadan bedavaya havalimanına geldik. Yakalansak büyük cezası var tabi ki ama deli gönlümüz hiç kontrol olmadığını görünce serserilik yaptı. Tam 3.dünya ülkesi bakış açısı! (utandı)
Kopenhag’da şehir içerisinde ulaşım için N’OLUR bisiklet kiralayın çünkü bu şehirde kişi başına 2,5 bisiklet düşüyor ve neden onlardan biri siz olmayasınız 🙂 Eğer tavsiyeme uyup bu şehirde bisiklet kiralayarak gezerseniz seyahatinizin kalitesini ve deneyim odaklılığını %500 artıracaksınız!
Biz bisikletlerimizi yolda izde her yerde görebileceğiniz bisiklet dükkanlarından kişi başı günlük 75 Krona’ya (DKK) kiraladık. 2018 Mayıs kurunda bu 60 TL’ye denk geliyordu. 1 kere bile otobüse ya da metroya binmedik, şehrin her yerine gittik. Üstelik bisikletçi amca Pazar günü kapalı diye 3.gün bisikletimiz ücretsiz bizde kaldı. Eğer bisiklet kullanamam derseniz günlük metro biletleri de 80 Krona civarı. Ve son olarak eğer bisiklet kiralarsanız unutmayın kurallar çok katı. Dönüşlerde elinizi kaldırıp sinyal verin, asla kırmızı ışıkta geçmeyin. Aksi halde 2000 Krona civarlarında cezası var. Google Maps üzerinden bisiklet yolu çizerseniz alternatif yolların çok kolay ve hızlı olduğunu göreceksiniz.
Euro 5,50 TL iken Kopenhag gezi aşkıyla yola çıkmış biri olarak bu soruyu hayır değil diye yanıtlayamam! Ama tüm kur olayını bir kenara bırakalım, evet yine de Avrupa’nın çoğu ülkesinden pahalı çünkü Kuzey, çünkü İskandinavya, çünkü Nordikler, çünkü refah seviyesi uzayda! Yine de birkaç ay önce İsveç Stockholm, İzlanda seyahatimde maliyet anlamında çok daha yorulmuştum çünkü en azından Kopenhag’da nispeten uyguna yiyip içebileceğiniz birçok sokak yemeği seçeneği var. Hepsini yazının devamında anlatıp, uygun fiyatlı öneriler vereceğim.
- İstanbul – Kopenhag Uçak Bileti Pegasus : 430 TL kişi başı
- Kopenhag Konaklama: 1000 TL iki kişi 2 gün tüm ev
- Kopenhag Ulaşım: 150 Krona 105 TL kişi başı 2 günlük bisiklet kiralama
- Kopenhag Yeme İçme: 100 USD kişi başı 3 tam gün
Özetle, 2 kişi 3 gün uçak bileti, konaklama, yeme içme her şey dahil tüm Kopenhag gezisi maliyeti 3000 TL. Kopenhag gibi aşırı pahalı bir şehir için bence kötü değil.
- Hygge felsefesi bulunduğunuz ortamı, hayatı cozy, sıcak, sempatik, mutluluk uyandıran bir konsepte bürümek demek! Hatta insanlara karşı davranışlarınızla bile hayatı Hygge kafası ile yaşayabilirsiniz. Bu terim Norveçlilerde de var ama Danimarkalılar gibi günlük hayata uygulamıyorlar.
- Carlsberg ve Tuborg Danimarka biraları. Ben ezelden beri Tuborg’cuyum!
- Beerbike diye bisiklet kullanılarak bira içilen bir deneyim olayı inanılmaz hoşunuza gidebilir. Azcık fiyatlı diye yapamadık ama içim gitti.
- Tekne turu yapılabilecek aktiviteler arasında. Toplu olanlar bence inanılmaz turistik, istemedim. Ama birkaç kişi botu kapatıp yeme içme yanında götürüp piknik modunda takıldıkların var, onlar şahaneli. Tabi deneyim eşittir para para para!
- Skol burada “Şerefe!” demek.
- Oyuncak Lego‘lar Danimarka’ya ait ve Lego’nun son filmi ile dünya üzerinde en çok satılan oyuncak olan Barbie’yi bile geçmiş.
Kopenhag’da Gezilecek Yerler
Aşağıda bizim gezdiğimiz sırayla, en kolay rotayla gezdiğimiz yerleri anlatacağım. Yine de haritada konumunu görmek isterseniz gezinizden önce Ulmon haritasını indirip işaretleme yapabilir ve kolayca şehri keşfedebilirsiniz.
Gezi Programımız: 1 Gün Tivoli, 1 Gün Free Walking Tur, 1 Gün Diğer başlığı altında.
Kopenhag’ı en efektif şekilde, şehrin öyküsünü dinleyerek gezmenizi sağlayacak altın değerinde bir tavsiyem var! Bunu ne kimseden duymuş ne bir yerde okumuştum. Tamamen tesadüfen katıldığım Free Walking Tur ile 2,5 saatte ücretsiz, yürüyerek Kopenhag’ın şehir merkezini keşfetmek bu seyahatte yaptığım en güzel şeylerden biriydi. Daha önce Moskova’da ve Budapeşte’de de Free Walking Turlara katılmıştım bu sebeple karşılaştırma yaparak söylüyorum, Kopenhag bunun için çok elverişli bir şehir. Her gün 11:00’da City Hall (Belediye Binası) önünden kalkan bu turu mutlaka değerlendirin. Oradaki insanları darlayarak öğrendiğimize göre merdivenlerin önünde duran şemsiyeli rehberler meydanın ortasındakilerden daha iyiymiş, benden söylemesi!
City Hall’un hemen karşısında görebileceğiniz Tivoli Park, tersten okunduğunda “I LOVE IT”, bu da her şeyi açıklıyor 🙂 Tivoli sadece bir park değil, dünyanın en eski eğlence merkezi. Walt Disney bile buradan esinlenerek Disney’i kurmuş. İçeride yeme içme için birçok restoran var, dönem dönem çok ünlü Lady Gaga gibi isimler konser veriyor. Ortam bana baya otantik geldi çünkü diğer eğlence parklarına göre eski olması onu farklı kılıyor. Mesela tahtadan, makinistin elle kontrol ettiği roller coaster ı! Burada 1 tam gün aşırı eğlendik, iyi ki gitmişiz!
Tivoli’ye giriş için ödeyeceğiniz 120 Krona yani 16 Euro oyuncaklara bineceksiniz anlamına gelmiyor. Oyuncaklara binmek için ya içeride oyuncak başına tek tek bilet alacaksınız ya da sınırsız tüm oyuncakları kapsayan bileti alacaksınız. Cevap kesinlikle ikinci. Zaten parktaki en güzel 3-4 oyuncağa binince sınırsız biletin parasına ulaşıyorsunuz. Bu biletin ücreti de 230 Krona yani 30 Euro. Evet pahalı ama bizim gibi pahalı diye almaz ve içeri girdiğinizde ortamın büyüsüne kapılıp almalıyız diye hücum ederseniz aynı duyguları paylaştığımızı bilin 🙂
Saat 11:00’de açılıyor. Sıra beklemedik ama yine de erken gidin, günü kaçırmayın. Ve bazı dönemler kapalı olabiliyor o sebeple gitmeden internet sitesini kontrol edin.
1000 PUANLIK ÖNERİ: İçeri girişte çantalar kontrol edilmiyor. Köşedeki 7/11 marketten günlük yiyeceğinizi alıp çantaya atın boşuna içeride çok para harcamayın.
Gelelim Yürüyüş Turu ile Kopenhag’ı keşfettiğimiz güne!
City Hall yani Belediye Binası şehrin ana meydanı. Yazık bu bina 4 yangın geçirmiş, şu anki 5.halinin tasarımını İtalya Siena’dan kopyala yapıştır yapmışlar. Bu meydandan başlayıp King’s Garden‘a kadar uzanan meşhur caddesi Stroget ise alışveriş yapılabilecek mağazalarla dolu, epey kalabalık, şehrin en bilindik yeri diyebiliriz. Bu caddenin sonunda herkesin gözlem yapmak ve şehri tepeden görmek için çıktığı Rundetaarn kulesi var.
Stroget üzerinde yürürken girip çıkabileceğiniz renkli sokaklarla Kopenhag’ın görsel şenliğini keşfetmeye başlıyorsunuz zaten. Bu sokaklardan en özeli İskandinavya’nın ilk beton binasını da barındıran Magstraede sokağı. Tam fotoğraflık!
Sokaktan çıkıp kanallar arasında yürüyerek de Christiansborg Sarayı‘na ulaşabilirsiniz. Burası da 2 kez yanmış ve şu anki 3. saray. Madem parlamentoya geldik şunları bilelim: Danimarka devleti ücretsiz sağlık, eğitim sağlıyor, üstüne her üniversite öğrencisine aylık 700 USD kredi veriyor. Tabi bu refahı sağlamak için de tıkır tıkır işleyen yüksek oranlı bir vergi sistemi var. ÖTV %200’lerde (Ki bu nedenle herkesin bisikleti var), KDV %25, Gelir Vergisi %40-70. Bu kadar vergi üzerine Danimarkalılar “Pazartesi, Salı, Çarşamba devlete; Perşembe, Cuma kendimize çalışıyoruz.”diyorlar.
Christiansborg’den şehrin göz bebeği, kartpostal Nyhavn‘a inerken Danish Theatre’ı göreceksiniz. Benim de size hemen burasıyla ilgili bir hikayem var. Ünlü yazar Andersen Danimarkalı ve hep balet olmak istiyor. Bu sebeple de gelip tiyatronun karşısındaki otele yerleşip kapısından ayrılmıyor lakin yeteneksiz, soprano sesi ise ergenlikte. Olmuyor, lakin onun hikayelerine hayran oluyorlar ve böylece bir yazar doğuyor.
Nyhavn’ın kaderi ise gerçekten insan eliyle değiştirilmiş. Burası eskiden genelevlerin yaygın olduğu itibarsız bir sokak iken devlet olaya el atıyor ve tüm binalar rengarenk boyanıyor. Bir bot festivali yapılıyor ama sıcaktan köprü genleşiyor ve botlar limanın içinde kalıyor. Sonra da bırakıyorlar, bunlar burada güzel oldu diyerek! Bu bölge artık insanların uğrak merkezi New Harbour yani Yeni Liman oluyor. Eski liman neresi mi? Denizkızı heykelinin olduğu yer. Hem şehir dışı, hem de çok gereksiz olan bu heykel dünyanın en hayal kırıklığına uğratıcı 3.şeyi unvanına sahip. Biz gitmedik, bence siz de boşuna gitmeyin.
Amalienborg Sarayı Free Walking Turun son duraklarından artık! Bir avluda birbirinin aynısı 4 bina var. Biri Kraliçenin biri Prensin evi, biri müştemilat biri de müze. Kraliçenin bacaları meşhur burada çünkü kendisi çok yaşlı olmasına rağmen baca gibi tüttüğü için eve ekstra baca sistemi kurulmuş. Avustralyalı gelin ise Prensin eşi, aşkı. Tanıştıklarında aşık oldukları adamın prens olduğunu bilmiyormuş ta ki bir gün Prensin ona Danimarka Kraliçeliği ile Avustralya Vatandaşlığı arasında seçim yapmak zorunda kalabilirsin demesine kadar.
Nyboder‘ın renkli sokakları ise buraya çok yakın. Hazır tur da bitti kısa bir yürüyüş ile mükemmel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Kopenhag’ın botanik bahçesi Botanisk Have’ye gitmedim ama güzel diye duydum belki düşünebilirsiniz. Dünyanın en güzel sandviç dükkanı Smasgsloget ise bu bahçenin pek yakınlarında yer alıyor. 85 Krona’ya 2 kişi doyabiliyorsunuz.
Larslejsstraede sokağında Andersen’in Evi var. Mavi evde fotoğraf çektirmek isteyenler uğrayabilir.
Pembe renkli sinema Palads Biograferne de şehrin fotografik noktalarından.
Vesterbro‘da akşam yemeği ile bu güzel günü sonlandıralım mı? Pizza için Mother, bira için Mikeller en güzel seçenekler. Kodbyens Mad‘i de beğendik ama biraz pahalıydı.
Diğer Bir Gün Programı:
Norrebro’da Odinsgade sokağında balonlu kızın önünde bir fotoğraf hatırası ile güne başlayıp kahvaltımızı Coffee Collective‘de yaptık. Olufsveej ise buraların en güzel sokağı. Bu üçünü yaptığınızda tam bir üçgen çizmiş oluyorsunuz.
Superklein Park da Norrebro’da. Çizgilerin içinde poz vermek isteyenler burada mı?
Copenhagen Street Food (Papiroen) güneşli bir günde konteynerlara kurulu çeşit çeşit sokak lezzeti tatmak ve deniz kenarında keyfe doymak isterseniz koşa koşa buraya! Eskiden limana daha yakınmış ama sonra tadilata girip yeni yerine taşınmış. Biz gittiğimizde yeni mekanın da açılış partisi vardı hatta! Bisiklet olmazsa yeni yerine yürümek şart gibi.
Christianshavn ise Kopenhag’ın içinde kafasına göre takılan ayrı bir şehir, hatta Free Town yani Özgür Şehir! İçeride esrar satmak, içmek serbest. Tabi ki Kopenhag’a göre yasak ama ne bileyim dokunmuyorlar işte. Polis falan basıyor arada ama yine de herkes “Ottur günahı yoktur” kafasında 🙂 Zamanında bir grup hippi gencin başkaldırı ile özgür bir hayat yaşamak için başlattığı mücadele bugün kendini Avrupa Birliği’nde saymayan cool bir yuvaya dönmüş!
Selanik Gezi Rehberi yazım için tıklayın.
Ohrid Gezi Rehberi yazım için tıklayın.
Karadağ Budva Kotor Gezi Rehberi yazım için tıklayın.
Mostar Gezi Rehberi yazım için tıklayın.
Schengen Vizesi Nasıl Alınır yazım için tıklayın.
Tüm bunların dışında kafanıza takılan sorular varsa sorularınızı ve yazım hakkındaki görüşlerinizi aşağıda yorum kısmına bırakabilirsiniz.
Bu geziye ait tüm detaylar instagram hesabımda #oykununoykulerikopenhag etiketi altında.
Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.
2 comments