Her ne kadar ülkemizin turizm anlayışı çerçevesinde bir çok tatil beldesinde amaç özellikle yabancı turistleri ama yeri gelince de yerli turisti kazıklamak üzerine kurulu olsa da, kabul etmek gerek ki Türkiye tam bir tatil cenneti arkadaşlar. Hem doğal özellikleri hem havası & suyu & mutfağı hem de hizmet seviyesi..
Bendeniz Kuşadası’nda doğup büyümüş bir insan olduğumdan “zaten tatil yerindeyim yeağ tatile neden gideyim” insanı olarak çok da Akdeniz kıyılarını gezme fırsatı bulamamıştım. Ramazan bayramı vesilesi ile araya sıkıştırdığım spontan Akdeniz kıyı turu tatilimi sizlerle paylaşıyor ve hepinizi bu kıyıları görmek için plan yapmaya davet ediyorum.
Öncelikle uçak biletimizi gidiş Antalya Havaalanı dönüş Dalaman Havaalanı olacak şekilde ayarladım. Antalya’da Garenta’dan araç kiralayarak sahil şehidini gezmekti hedefim.
O zaman selam olsun yeni tatilime başlayalım!
İlk durak Antalya: Antalya’da anlat anlat bitmez.. Her yer kahverengi tabela her yer tarih. Ama ben size kısaca birkaç tavsiye verebilirim.
Antalya’da konaklama için Lara ve Konyaaltı bölgesi olarak iki seçeneğiniz var. Eğer daha nezih, nispeten daha lux, beachlere de daha yakın bir bölge istiyorsanız orası Lara. Fakat benim naçizane düşüncem Konyaaltı’nda kalmak, gündüz araba ile Lara plajlarına gitmek yönünde. Çünkü Konyaaltı demek Kaleiçi’nin dibinde olmak, sabah uyandığında limandan kalkan teknelere bir tık uzakta olmak demek.
Antalya’da yapılmasını tavsiye ettiğim maddeler de özetle şöyle;
-
-
Kaleiçi’nde takılın (Castle’de içki, Leman Kültür’de yemek, Tudors Arena veya Roxx’da müzik & konser etkinliğine katılma diye uzar gider)
-
-
-
Limandan kalkan tekneler ile bir gün tekne turu yapın ve falezlerin dibinde denize girme keyfini yaşayın.
-
-
-
Lara plajlarına gidin (Mai Tai Beach: fiyatları uygun ve en iyilerinden)
-
-
-
Lara’da Sea Garden’da uçsuz bucaksız denize karşı bira keyfi yapın
-
-
-
Olimpos’ta denize girin, buz gibi suyun içinde yürüyün
-
-
-
Çıralı’da “Yanartaş” ı görün
-
-
-
Kemer’de denize girin
-
-
-
Side’de antik kalıntıların içinden geçerek hem tarihi hem denizi aynı noktada birleştirin (Mehmet’s Bar’da içki içebilirsiniz. Yıllardır bu işi yapan çok kibar çalışanları var)
-
İkinci durak Kaş:
Sabah saatlerinde Kaş’ın virajlı yollarından döne döne limana inerken bilmiyordum ki burası Türkiye’nin en güzel yeriymiş.
Arabanızı sokağa park edin. Kaşta ücretli park diye bir şey yok. Kahvaltı için adresiniz “Taşbahçe” olmalı. Kişi başı kahvaltı 25 TL’ydi. Kahvaltısı başarılı ve taze ürünlerden oluşuyor. Güveçte erimiş peynirini pek beğendim.
Kaş’ta konaklama içinse tercihinizi temiz ve konumu gayet iyi olan Pınar Pansiyon‘dan yana kullanabilirsiniz.
Sonra kalkıp limana yürüyün. Toplam 2-3 sokak zaten Kaş. Limandan küçük tekneler kalkıyor. Mutlaka bir gününüzde bunlara binip (kişi başı 20 TL) Limanağzı olarak adlandırılan bölgede denize girmeye gidin. “Bilal’in Yeri” ve “Nuri’nin Yeri” buradaki en iyi mekanlar. Hepsi ücretsiz giriş. Bilal, biraz daha küçük ama çok güzel, menüsü başarılı değil sadece. Nuri’nin ise kokteylleri iyi. Hangisi olursa olsun 10:30’dan sonraya çok kalmayın. Her yer doluyor. Kapasite sınırlı. Tekneler beachlere yaklaşsa da yolcuları indiremiyor.
Diğer günlerinizde deniz için Küçük Çakıl’a “Derya Beach” (pizzası başarılı ama ayakaltı olduğu için her daim kalabalık), “Mehmedin Yeri” (akşam yemeği için de tercih edilsin), “Hidayetin Koyu”’nu tercih edebilirsiniz.
Deniz dönüşü “Lokma”’ya uğrayıp zeytinyağlıları deneyin. Anne böreği, ev mantısı ve ev limonatası şahane.
Akşam yemeği için en iyi öneriler: “Zaika” (şaşlık – mutlaka rezervasyon), “Ruhi Bey Meyhanesi” (sütte balık), “Mehmed’in Yeri“, “Tzatziki Meyhane“..
Gece “Mavi Bar”’ın önündeki midyeci çocuktan efsane midye, “Hideaway”’de içki yapılabilir.Yemek sonrası veya önceki özellikle gün batımı için “Deja Vu”’da kokteyl..
Kaş – Fethiye arasında Kalkan’da mutlaka “Kaputaş Plajı” na uğranmalı ve Türkiye’nin Maldiv’i keşfedilmeli. Şezlong veya şemsiye 5 TL. Belediye işletmesi. İçeride yeme içme için bir ufak tesis var. Öğleden sonra çok geç gidilmemeli çünkü tüm yol üzeri arabalarla dolu oluyor. Arabanızı yola bırakarak 80 – 100 merdiven aşağı iniyorsunuz denize ulaşmak için. Tabi her inişin bir çıkışı var:) Burada dalga olduğu zaman deniz çok eğlenceli oluyor.
Yola devam ediyoruz. Rotamız “Saklıkent” ve “Gizlikent”. İkisinde de size en çok lazım olacak şey su ayakkabısı. Yanınızda yoksa kiralamanız veya satın almanız gerekiyor. Saklıkent Kanyon minimum 3 saat sürüyor. Muhtemelen tamamını gezemeyeceksiniz. Yemek için özellikle önerim Gizli Kent olur. Saklıkent’teki tüm yerler vasat. Gizlikent’te hem ucuz hem lezzetli, Özellikle bıldırcın yiyebilirisiniz.Kaputaş çıkışı sahil yolunda devam ettiğinizde karşınıza “Patara Plajı” geliyor. Burada da denize girebilirsiniz.
Sonraki rotamız yol üzerinde kahverengi tabelası ile bizi çeken ve Unesco Dünya Mirasına giren Likya başkenti “Xantos“.. Burası savaşta kaybedilince halk kendini yakmış ve şehri küller içinde teslim etmişler. Bu kadar da gururlu insanlarmış.
Üçüncü durak Fethiye – Ölüdeniz:
Konaklama için “El Camino Hostel & Pub“’ı tercih ettik. Hiç hostel gibi değildi. Manzarası muhteşem, Fethiye yat limanının hemen üzerinde. Yürüyerek çarşıya inebilir her yeri gezebilirsiniz. Fiyatı çok uygundu. Odalar çok temiz, hostelde çalışan personeller çok ilgili ve hoş sohbetti. Zaten manzarası gereği cafesine dışardan gelen çok yerli ve turist oluyor.
“Ölüdeniz Sahil – Belcekız Plajı” nda denize girmeli. Turkuaz deniz.. Halk plajı demeye bin şahit ister valla. Arkanızda Babadağ’dan atlayan yamaç paraşütü yapan insanlar ve bu kişiler burnunuzun dibine iniş yapıyor. İmkan varsa mutlaka yapın. Gitmeden önce rezervasyon gerekli tabi. Buralarda “Toscana Ristorante Italiano” da yemek yiyebilirsiniz.
Diğer günler için deniz alternatifiniz ise “Çalış Plajı” olabilir. Tabi vakit varsa “Kelebekler Vadisi”ne tekne turu.
Akşam yemeği için ise adres “Limon H2O”: Kuzu İncik ve Beyti Sarması baya iyiydi. Şarap açtırmak ise oldukça ucuz. (39 TL’den başlıyor)
Diğer alternatif restoranlar ise; “Mancero Kitchen”, “Hilmi Restaurant”
Dördüncü durak Göcek:
Göcek’in olayı tamamen tekne arkadaşlar. Muhteşem koylar için örneğin Tavşan Adası, Bedri Rahmi Koyu, Hamam Koyu, Boynuzbükü, Kızılada, Tarzan Koyu, Domuz Adası na günlüğü 70 – 80 TL olarak 12 Adalar turuna katılmalı ya da tekne kiralayıp kendiniz buraları gezmelisiniz. Lakin tekne turu ismi 12 ada olmasına rağmen yalnızca 4 yere uğruyor.
Beşinci Durak Dalyan:
“Kaunos Kral Mezarları” : Nehri sandallar ile geçmek 3 TL ama tır ile yukarı çıkmak gerek yakından görebilmek için, yoksa karşıdan bakılabiliyor.
Yemek için tercih edebileceğiniz mekanlar: “Mai Restoran” – “Saki Restoran”
“İztuzu Plajı” : Caretta Carettaların 20:00 – 08:00 arasında yumurtalarını bırakmak için sahile çıktıkları deniz. Tekne veya arabayla ulaşım sağlanabiliyor. İçeride bira 10 TL park 5 TL. Arabayla giderseniz denizin oradaki kötü yemeklerden yemek yerine yol üzerindeki “Gölbaşı Restoran” da yemenizi tavsiye derim. Nar suyu meşhur. Oldukça ucuz ve lezzetli.
Bir sonraki plan Marmaris – Datça olabilir mi bence olabilir. Tabi bir de Göcek tekne turu..
Hayat gezince güzel sevgili arkadaşlarım. Gezin, yemek yiyin, için, şükredin 🙂
Beni ve daha bir çok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.
Sevgiler,