Kültür farklılıklarını gözlemlemek, farklı tatları deneyimlemek ve eğlence hayatının merkezinde kendinizi kaybetmek istiyorsanız Bangkok en doğru adres… Bir diğer adı Melekler Şehri olan kentte, birbirinden güzel tapınakları gezebilir hatta yüzen pazarda bot kiralayarak alışveriş yapabilirsiniz. İşte size Bangkok Gezi Rehberi..
Bangkok Gezi Rehberi Vlog‘umu izlemek ve Youtube kanalıma abone olmak için:
Tayland’ın başkenti Bangkok’un 8 milyon nüfusu var. Halk arasında şehrin ismi Krung Thep yani Melekler Şehri. Şehrin Tayca ismi dünyanın en uzun şehir ismi olma özelliğiyle Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiş.
Ülkenin %75’i Thai, %14’ü Çinli, %11’i de diğer milletlerden oluşuyor. Resmi dili Tayca olan ülkede İngilizce bilme oranı çok az ve insanların %95’i Budist. Para birimi ise Baht (THB). Ülkede başa dokunmak ve ayak tabanını gösterecek şekilde uzatmak saygısızlık. Dünyanın en zengin ve en uzun süreli tahtta kalan kralı olan krallarına hayranlar ve inanılmaz saygılılar.
Tayland için en uygun dönem Kasım-Şubat ayları arasındaki yağışsız mevsim. Uçuşunuzu bizim yaptığımız gibi Qatar Airways’in kampanya dönemine getirirseniz çok uygun fiyatlara bilet bulabilirsiniz. Biz 2 kişi toplam 2600 TL’ye Bangkok’a bilet bulmuştuk.
Bangkok Suvarnabhumi Havaalanı’ndan muhtemelen taksi ile otelinize ulaşım sağlayacaksınız. Bunun için havaalanı çıkışında kayıt yaptırmak gerekiyor. Özellikle Phuket gibi tatil yerlerine iç uçuş yapacaksanız Don Mueang Havaalanını kullanabilirsiniz. Havaalanı taksilerinde pazarlık yapmanıza gerek yok ama şehir içi ulaşımda sıklıkla taksi ve tuktuk kullanacağınızdan sonuna kadar pazarlık yapın. Eğer isterseniz havaalanından kalkan otobüs Express Bus servisi de var . Khaosan Road için AE2 hattına binmeniz gerekiyor.
Bangkok’ta konaklama için uygun ve merkezi bir seçenek olan The Grand Sathorn’u önerebilirim. 2 kişi 2 gece için toplam 350 TL ödedik. Çok daha iyi oteller var ama ucuz sayılmazlar.
Bangkok’ta ne yemeli?
Biz bayılırız sokak yemeği yemeye ama pek de temiz olmayan bu şehirde kilo verdik; fakat ünlü yemekleri Pad Thai’yi epey sevdik. ‘’If it swims, we have it” (Yüzüyorsa, bizde vardır) mottosuyla çalışan deniz ürünleri marketi SeaFood Market de çok güzeldi. Yanınızda bir görevli eşliğinde tezgahlardan deniz ürünleri ve salata malzemelerini seçerek alışveriş sepetinize atıyorsunuz. Daha sonra yemekleriniz pişmiş bir şekilde masanıza servis ediliyor. Alternatif olarak Siam Center ya da Khaosan Road bölgelerinde de yiyebilirsiniz. Şehrin en yüksek binalarından Baiyoke Sky Tower’ın 82. katında şehir manzarasına karşı gün batımında kokteyl yudumlayabilirsiniz. Unutmayın, rezervasyon şart!
Bangkok’ta alışveriş için gece pazarları ünlü. Bunlardan biri Patpong Night Market, transeksüellerin sahne aldığı go go barlarla dolu. Diğer bir ünlü alışveriş merkezi Chatuchak Weekend Market. Bir de China Town’daki Sampeng Market’i önerebilirim. Her yerde sonuna kadar pazarlık yapın çünkü her şeye ederinin üç dört katı fiyat çekiliyor.
Bangkok’ta Gezilecek Yerler
Bangkok’a bir saat uzaklıkta yer alan Yüzen Pazar’ı şehir içi turlardan veya otelden ayarlayabilirsiniz. Bir taksici ile anlaşarak sabah sizi götürmesi akşam getirmesi için de plan yapabilirsiniz.
Rattanakosin Adası’nda yer alan tapınakları sıkı bir program ile bir günde gezebilirsiniz. Buraya ulaşımda Express Botları kullanarak Chao Praya Nehri’nin üzerindeki evleri gözlemleyebilirsiniz. Tuktuk veya taksi ile ulaşım seçenekleri de geçerli. Biz nehir yolunu seçtik ve Sathorn limanından teknelere binerek güzelim tapınakları görmek için yola çıktık.
Chang Pier durağında indiğinizde Grand Palace ‘e yürüyün. Saraya giriş kişi başı 500 THB yani 50 TL. Tapınaklardaki kıyafet kuralları çok sıkı olduğundan kollarınız ve bacaklarınız açık olmamalı. Girişte kıyafet kiralayabildiğiniz bir bölüm var ama tavsiye etmiyorum. Grand Palace, kraliyet ailesinin büyük sarayı ve en önemli yapısı “Wat Phra Kaew” yani “Zümrüt Buddha Tapınağı”. Wat Pho Tapınağı ise Grand Palace’a yakın. Wat Pho’nun can alıcı eseri “Yatan Buda” heykeline giriş kişi başı 100 THB. 43 metre uzunluğundaki efsane Buda heykelinin karşısında, Buda’nın 108 hayırlı durumunu simgeleyen 108 adet metal kase var. İnsanlar bunlara para atarak dileklerinin gerçekleşmesini umuyor. Wat Pho’nun içinde bir de Thai Masajı’nın doğduğu “Geleneksel Tay Masaj Okulu” bulunuyor. Fiyatlar Khaosan Road’dakilere göre biraz pahalıydı ama tapınaklara karşı o temizlik ve ustalıkta masaj yaptırmak yeniden doğmak gibiydi.
Wat Arun yani Şafak Tapınağı’na da nehir botları aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Wat Traimit ise Chinatown’da yer alan 5,5 ton ağırlığında saf altından yapılma Altın Buda tapınağı. Alışveriş merkezlerinin olduğu Siam Center bölgesini gezebilir, buraya gelmişken Tay ipeğini dünyaya tanıtan Amerikalı tüccar Jim Thompson’ın evini ziyaret edebilirsiniz. Tayland’ı 2.Dünya Savaşı’nda askerken keşfeden ve savaştan sonra Tayland’a yerleşen mimar Jim Thompson’ın ahşap evi, Bangkok’ta olduğuna inanılmayacak bir bahçenin içinde yer alıyor. Favorim ise Khaosan Road! Sırt çantalı gezginlerin buluştuğu ünlü caddeyi her Bangkok filminde görmüşsünüzdür. Barları çok eğlenceli, Charlie Masaj Salonu’nda sokakta bira içerek ayak masajı yaptırabilirsiniz. Yemek için böcek, akrep satılan tezgahların 10 THB vererek fotoğrafını çekebilirsiniz.
Bangkok için iki gün yeterli. Bir haftalık seyahat planlıyorsanız kalan vaktinizi Phuket, Koh Samui ve Koh Phangan (özellikle dolunay partileri) için ayırabilirsiniz. Biz tercihimizi Phuket’ten yana kullandık. Sonuç olarak kültürü farklı olan her yeri gezmeye ve ağzımızı hayretle açık bırakmaya hayranım dostlar.
Tüm bunların dışında kafanıza takılan sorular varsa sorularınızı ve yorumlarınızı aşağıda yorum kısmına bırakabilirsiniz.
Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.