HIRVATİSTAN GEZİ arşivleri - Öykünün Öyküleri

Surlarla örülü Eski Şehirde sarı duvarların arkasında geçirilen her bir dakika zaman yolculuğunun varlığını mümkün kılıyor. Hırvatistan’ın en gözde adresinde surların üzerinde yapılan keyifli yürüyüş eşliğinde mavi suları ve rüzgarı kucaklamak, bu seyahatin en karakteristik anları. İşte size Dubrovnik Gezi Rehberi..

Biz 2017 yazında arabamızla çıktığımız Arabayla Balkanlar Gezi Turu rotamızda 10 günde 8 ülke 3100 kilometre yol yaptık! Yunanistan (Thassos, Kavala, Selanik), Makedonya (Ohrid), Arnavutluk, Karadağ (Budva, Kotor), Hırvatistan (Dubrovnik), Bosna Hersek (Mostar), Sırbistan (Uzice), Bulgaristan (Plovdiv) maceramız asla unutamayacağım bir seyahatti.

Bu geziye ait vloglarımı izlemek için Youtube kalanıma gelin ve abone olmayı unutmayın!

https://youtu.be/sTA_YkE7PIc

Tüm seyahat bütçemizi görmek için Balkanlar Gezi Turu Maliyet & Bütçe yazıma tıklayın.

Boyunuzun en az üç katı yükseklikte bir kapıdan geçerek Eski Şehir bölgesine girdiğinizde gözünüzde bir ışık parıldıyor. “Aman Tanrım bu bir film seti mi?” Gerçekten bu gezide 2-3 gün boyunca kendinizi eski çağda yaşıyormuş gibi hissetmek istiyorsanız benim önerim pahalı olsa da Old Town yani Eski Şehir bölgesinde konaklamanız.

Old Town

Dubrovnik’te Nerede Konaklanır?

Hırvatistan Dubrovnik’e gelene kadar tüm şehirler nispeten ucuz olduğundan mı bilmiyorum ama Dubrovnik bizim bütçeyi baya sarstı. Kalabalık ve popülerliğin getirisi olarak maalesef çok pahalı bir şehir olduğundan konaklama için diğer Avrupa şehirlerine göre daha fazla bütçe ayırmanız gerekiyor. Eski Şehir bölgesinde gecelik çift kişi 100 Euro civarında olan bu tutarlar tabi ki şehrin diğer bölgelerinde daha uygun, ama bence 2 gece 3 günün epey yeterli olacağı bu gezide tercihiniz film setini andıran sokak aralarına kurulu küçük pansiyonlardan yana olmalı. Bizim tercihimiz Tina Apartments idi. Eski şehre araba giremiyor, siz Pile kapısında girip kalacağınız pansiyona yürüyorsunuz.

Dubrovnik’e Ne Zaman Gidilir?

Dubrovnik gerçekten Hırvatistan’ın göz bebeği olduğundan, her yıl inanılmaz bir turist akınına uğruyor. Uçakla gelenler, araba ile civardaki şehirlerden seyahat edenler ve tabi ki günübirlikçi gemi turlarından gelen turistler. Bu akının içinde zevkle gezebilmek için bahar ve sonbahar ayları tam sezon olmadığından daha keyifli olur. Lakin, ben gitmişken teknelerle civar adalara geçeceğim ve deniz tatili yapacağım derseniz biraz kalabalığı göze alın ve bu seyahat rotasını yaz planlarınız arasına koyun. Bunu yaparsanız Lokrum Adası’na gitmeyi de ihmal etmeyin.

Eklemek isterim ki Dubrovnik gerçekten şimdiye kadar gördüğüm en büyük otopark sorununa sahip şehir. Asla ücretsiz park yeri yok ve tüm ücretli park yerleri çok ciddi pahalı. Bu sebeple buraya araba ile gelmezseniz çok iyi edersiniz. Zaten uçak ile gelirseniz havaalanından bu bölgeye 5-10 Euro’ya servisler var. Biz road trip te olduğumuzdan arabamızla Dubrovnik’e giriş yaptıktan TAM 1,5 SAAT SONRA yer bulduk. Bulduk dediğime de bakmayın, resmen ücretli park yerine “Amaan umrumda değil artık” diye park edip bilet almayarak isyan ettik. Peki ceza yedik mi? Evet tabi ki 🙂 Lakin biz hesaplamıştık 2 gün park yeri ödemek ceza yemekten daha pahalıydı. Zaten arabamızın biletsiz olduğu döneceğimiz günün sabahında tespit edilmiş. Yani ucuz yırttık. Bu arada ceza yeriz diye en pahalı olan bölgelere koymadık arabayı gittik arka mahallede uzak köşelere koyduk. Böylece ceza yesek de kalbimize oturmayacak bir fiyat çıkacaktı. Döndüğümüzde arabanın üzerinde ceza kağıdı vardı. Aldık, ülkeye döndük ve hala ödemedik!

Dubrovnik surları

Eskiden vizesiz olan bu topraklar Hırvatistan’ın Avrupa Birliği’ne girişi sonrasında maalesef artık vize uygulamasına tabi. Schengen Vizesi Nasıl Alınır yazım için tıklayın.

Ortaçağ şehri Dubrovnik, yani o zamanki ismiyle Ragusa surları Bizans döneminden kalma. Bir dönem Osmanlı’ya bağlı olan bu topraklar daha sonra Yugoslavya’ya tabi olmuş ve Yugoslavya’nın iç savaşı sırasında da bu surlar yıkılmış. 2005 yılından beri yenilenmiş bir şekilde Unesco korumasında.

Eski şehirde kaybolmak için bence rotanız bu şekilde olmalı: Şehre girdiğiniz Pile kapısından liman bölgesindeki Ploce kapısına kadar yürüdüğünüz cadde Stradun Caddesi. Bu cadde çok kıymetli. Örnek verecek olursam Star Wars filmi sırasında bu cadde üzerindeki bir apartmana yarım gün perdelerini kapalı tutsun diye 140 bin Euro verilmiş. Bu sebeple de meşhur dizi Game of Thrones çekimlerinde insanlar dükkanının önü çekime denk gelsin diye dua eder olmuş.

Ploce kapısının önündeki Saat Kulesi, Sponza Sarayı, Orlando Sütünu, St Blaise Kilisesi ve Dominican Manastırı görülmesi gereken noktalar.

Dubrovnik’in en önemli aktivitesi ise şehir surları üzerinde yürüyüş yapmak. Bunun için sabah güneşin sizi yormayacağı saatleri seçmenizi öneririm. Kişi başı 150 Kuna yani yaklaşık 90 TL gibi bir rakama denk geliyor ve aşağı yukarı 2 saatinizi alıyor. Bence kesinlikle de değiyor. Lakin baştan söylemek gerek merdivenleri in çık derken epey yoruluyorsunuz; herkesin sağlığı kaldırmayabilir.

Her yer Taht Oyunları kokuyor!

Surlara ilk çıktığınız gibi aşağıdaki Onforio Çeşmesini görüyorsunuz. Aslında Pile kapısının önündeki suyu çok lezzetli bu su çeşmesi zamanında vebayı temizlemek için yapılmış.

Onforio Çeşmesi

Teleferik ile Dubrovnik’i yukarıdan izlemek de şehrin aktiviteleri arasında. Biz deneyimlemedik ama çok sıra olduğunu gördük.

Yemek anlamında lezzet açısından sıkıntı çekmeyeceğiniz bu şehrin mutfağı ağırlıklı olarak İtalyan lezzetlerinden oluşuyor. Fiyat anlamında ise o kadar olumlu olamayacağım çünkü genel olarak çok pahalı bir şehir olduğu için yeme içme konusunda hep en ucuz tercihleri kovaladık. Ama bunun keyifli yanı meşhur Game of Thorones dizisinin King’s Landing’inde ünlenmiş Jesuit Merdivenlerinde insanlarla sosyalleşerek bolca sokak keyfi yaptık. Arkama yaslanıp düşündüğümde Dubrovnik benim için surların ardındaki güzel film seti şehriydi. Sizin de çok keyif alacağınıza eminim.