En çok duyduğum soru desem hiç abartmış olmam! “Nasıl Bu Kadar Çok Geziyorsun?” Ha bir de “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?” var, hakkını yemeyelim! Hayatımın baş rolü seyahati nasıl merkezime oturttuğumu, hayat ve gezi felsefemi anlatacağım bu yazıda. Kendinize uygun bir ucundan yakalarsanız ne mutlu bana. E peki ben nasıl bu kadar çok geziyorum? Bahanelere son verelim mi?
Herkesin dünyaya baktığı gözlerle aslında o dünyada ne gördüğü çok farklı. Çok normal. Sahip olduğumuz büyük resim bakış açışı bizi biz yapan şeyler silsilesi ile çerçeveleniyor. Tam da bu sebeple öncelikle bugünkü Öykü olmamı sağlayan ve hayat tutkumu bulana kadar beni keşfetmeye iten olaylar zincirimi anlatmak istiyorum size.
Başlamadan önce tüm gezilerime eşlik etmek ve benimle beraber gezmek için Youtube kanalıma abone olun! Instagram hesabımdan benimle iletişime geçin, tüm seyahat mevzularını konuşalım!
Öykü?
1991 yılında küçük bir sahil kasabası Kuşadası’nda dünyaya gözlerini açan minik Öykü, hem ailesi turizmci olduğundan hem de turistik bölge çocuğu olduğundan yüz milletten insanla çocuk yaşta kaynaştı ve dünyayı keşfetmeye dair merak tohumları yıllarca içinde filizlendi. Ergenlik döneminde ilk yurtdışı seyahati, Almanya’ya öğrenci değişim programı ile gitmek olduktan sonra 10 yıl kadar profesyonel olarak dans ettiği dernekle Dış İşleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen uluslararası festivallere katıldı ve tanıştığı farklı kültürler ona yeni bir hayat tarzı gösterdi.
“Seyahat ederek ve dünyayı keşfederek yaşayabilirim!”
Önce İzmir’de Dokuz Eylül Üniversite’sinde Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri okudu, sonra iş hayatı için taşındığı İstanbul’da özel bir bankada çalışırken Yıldız Teknik Üniversite’sinde İşletme Yüksek Lisansı yaptı ve 6 yıl yalnız yaşama serüveninin ardından YUMYUM’u Umur ile evlendi. Gezdiler, çok gezdiler. Yetmedi, bir süre sonra ikisi de aynı gün istifa etti. Öykü, Mali Müşavir olma ve kendi işini yapma peşinde çalışırken, Umur da uluslararası bir şirkette mobilitesi yüksek bir iş buldu. Evleri olan ama adeta evsiz gibi yaşayan bir çift oldular. Mutlu son! Gerçekten son mu? Bence bu öykü devam edecek..
HAYAT TEPSİDE SUNULMADI, BEN TEPSİMDE YER ALACAKLARI SEÇTİM
Hayatta hep şanslı olmayı diledim. Şans çok önemli. Sağlık ve şans hayatta size istediklerinizi sunuyor ama problem yaşıyorsanız pes etmek mi çözüm?
Şimdi tam da aynı Öykü, bu kadar okuyup hayallerindeki gibi bir iş bulmuşken kariyer hırsı ile o ana kadarki motivasyonunun peşinde gidip çok başarılı ve mutlu ya da mutsuz ve işkolik olabilirdi. Ama ben biliyordum olmak istediğim şey o an olduğum veya o patikanın sonunda beni bekleyen Öykü değildi. Yani kafamda hayat boyu hep “İstediğim hayat bu mu?” sorusu vardı. İyi ki bu soruyu sormuşum, sormaya devam ediyorum. Bu soruyu kendime sormayı unuttuğum bir zaman dilimi de olmadı zaten. Biliyordum çünkü malum soruyu sormaktan korkan insanlar alacağı cevabı aslında bilen ve yıllarca derinlerde bunu bastırmış kişiler. Çünkü onların aileleri izin vermez, eğitimleri yeterli değildir, eşleri desteklemez, çocukları vardır, borçları vardır. Yani onların bahaneleri vardır. Saydığım tüm bahaneler aslında sizin seçimleriniz sonucunda oluşmuş durumlar ve bunları değiştirebilir, esnetebilirsiniz. Onlarla uğraşmayı, üstüne gitmeyi sadece SİZ seçebilirsiniz. Doğarken tercih hakkınızın bulunmadığı aileniz bile, hayatınızın öznesi yapmak istediğiniz tutku için ikna edilebilir. Sadece hayatta istediğiniz noktada görmüyorsanız kendinizi, istediğiniz yerde olmak için uğraşacak gücünüz olmalı! Bu güç tabii ki herkesin içinde var.
Yaşama içgücüsü içimizdeki en temel dürtü iken ve bunun için adam bile öldürebilirken, dilediğimiz hayatı yaşamak için nasıl bu kadar güçsüz oluruz?
ÖNYARGILARDAN KURTULDUM
- Bir kadın tek başına otostop çekerek gezebilir.
- Tutkuları peşinde koşan insanlar vakit kaybetmiyordur, bir insanın arayışta olması onu boş bir insan yapmıyor.
- İngilizce bilmeden yurtdışına çıkabilir, gezebilir, dilini bilmediğiniz bir insana aşık bile olabilirsiniz.
- Parasız gezilmez ama gezmek için servetiniz olmasına gerek yok.
- Hayallerinin peşinde koşan insanlar baba parası yemek zorunda değil, “Ben bunu yapmam, yapamam” lardan kurtulmuş kişiler de var.
SEYAHATİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK BAHANELER
Dil bilmeden gezebilirsiniz: Translate indirin telefonunuza ya da elinize bir sözlük alın. 50 kelime ezberleseniz ya da 10 – 20 cümle kalıbı yazsanız bir kağıda her türlü işinizi görürsünüz. Beden diliniz var!
Tek başınıza gezebilirsiniz: Hostellerde konaklamak en iyi seçeneğiniz olur hatta. Seyahatten arkadaşlıklarla dönersiniz. Tehlikeli ve size aşırı uç gelen tipler çıkarsa karşınıza güvende hissetmek için uzak durun ki endişe yaratacak olaylar yaşamaya mahal vermeyin. İnternetiniz olsun mümkün oldukça ama WİFİ ile idare ediyorsanız da offline haritalar indirin. Yıl 2018 kimse hiçbir yerde kaybolmaz.
Az para ile gezebilirsiniz: Parasız gezilmez, güvenli de olmaz. Sonuçta her yerde, doğup büyüdüğünüz mahallede olabileceği gibi başınıza bir şey gelebilir. Mutlaka o gün kalacak yer ve yemeğinizi çıkaracak kadar para olsun cebinizde. Gezi tarzınız Couchsurfing kullanarak insanların evinde misafir olmak ve marketlerden alışveriş yaparak yemek yemek de olabilir; mekan keşifleri, müze gezileri ile dolu seyahatler de. Doğru yanlış yok, yapılan en hatalı düşünme şekillerinden biri kendinizi özellikle seyahat kadar özgür hissettiren bir ilgi alanında kalıplara koyup, sınıflandırmak. Bir seyahat diğeri ile aynı mottoda olmak zorunda değil. Birinde düşük bütçeli takılıp birinde daha orta direk ve deneyimsel aktiviteler peşinde koşabilirsiniz.
HAYALLER İÇİN HAREKETE GEÇ
Ben gezmek için ne yapıyorum, nasıl bu kadar çok geziyorum?
Tüm gelirimi ama TÜM, seyahate yatırıyorum. Benimle aynı kafa yapısına sahip, aynı hayali paylaşan bir hayat arkadaşım var. O beni seçti, ben de onu. Ciddi bir zorluk olmadıkça hayatımızda borçlanma kavramı yok. Ne kadar varsa o kadar harcıyoruz. O harcamayı yapmak için de çalışıyoruz. Ev almama, kredi çekmeme yeminimiz var. Çok uzun zamandır isteyip son 6-7 aydır aktif uygulayabildiğimiz, eskimedikçe ve ihtiyacımız olmadıkça HİÇ kıyafet almama kuralımız eklendi dünyamıza. Çocuğumuz yok. Olsaydı da biz ona değil o bize uysun isterdik. Sıfırdan bir insan dünyaya getiriyorsan tabii ki karakteri var, ama sen ona ne öğretir ve gösterirsen onu bilecek.
NASİHATLERİ PRATİK HAYATA UYGULAMA İÇİN YAPILABİLECEKLER
Görmek istediğin ülkelerin ve şehirlerin listesini çıkar.
Her gün bir görevin olsun. Uçak bileti bakmak!
Kendine ilham alabileceğini düşündüğün birkaç kişi bul. İlle seyahat olmak zorunda değil. Takip et, kitaplarını oku, filmlerinizi izle, felsefesini anla.
Değiştirmek istediklerinin listesini yap.
Hayattaki önceliklerinin listesini yap. İlk 3 içinde ne var bak ve orada olmaya devam etmelerini istiyor musun sorgula.
Asla yapmam / yapamam dediğin bir şeyi yap.
Hayatından zaman satma.
Bir parkta kuş gördüğünde neden orada diye düşün. Onun orada olmasının bir nedeni var, senin de nedenlerin var.
Zihinsel ve fiziksel bağımlılık seni yönetilebilir kılan şey. Zincir kır, kendini sen yönet.
Şükret ve iste! Daha fazlasını iste.
Bir saniye sonra öleceğinizi bilerek yaşadığınız dünyada gerçekten mutlu musunuz? Biri size ölüm tarihinizi verse hayatı daha farklı yaşar mıydınız?
Cevap sizin için çok kıymetli. Lütfen peşinden gidin..
Sevgiler!
Seyahat Etmenin – Hobi Paylaşımının İlişkiler Üzerine Etkisi yazım için tıklayın.
Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur yazım için tıklayın.
Balon Otel Deneyimi yazım için tıklayın.
Dünyaca Ünlü Festivaller Karnavallar yazım için tıklayın.
10 Soruyla Bir Seyahat Nasıl Planlanır yazım için tıklayın.
Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.