Hafta sonu kaçamağı, ucuz bilet, en fazla 2 saatlik uçuş ve bolca lezzet keşfi arayanlar için paket seyahat tadında İtalya’ya dünyanın moda başkenti olan Milano’ya doğru yola çıkıyoruz. Milano Gezi Rehberi sizlerle..
Baştan söyleyelim; insanlar, Milano’yu çok soğuk bulanlar ve sevmeyenler ile ayılıp bayılıp burada yaşarım diyenler olarak ikiye ayrılıyor. Ben İtalya’nın hiçbir şehrinin soğuk olmayacağına inanarak gittim ve açıkçası sevmeyen neden sevmez anlayamadım. Bence buradan bir Venedik çıkmayacağını kabullenerek gelmek ve şehirde keyifli bir hafta sonu seyahati geçirmek en güzeli.
Milano’da 3 havaalanı var lakin siz biletinizi alırken Malpensa Havaalanı yerine Bergamo Orio Al Serio Havaalanı’nı tercih ederseniz çok daha rahat ulaşım sağlarsınız çünkü diğer seçenek şehirden çok uzakta. Linate Havaalanı içinse çok fazla uçuş görmedim İstanbul’dan. Uçak bileti bakmak için tık tık..
Milano’da Havaalanı’ndan şehir merkezine ulaşım oldukça kolay. Bergamo Havaalanı’nda inip dışarı çıktığınızda hemen kapıdan bir sürü otobüs kalkıyor. Kişi başı tek yön 5 Euro vererek bu otobüsleri kullanabilir ve şehir merkezine yani Central Station’a ulaşabilirsiniz.
Milano’da şehir içi ulaşım ise bolca yürüyüş, metro ve tatlı sarı tramvaylar üzerine kurulu. Gezilecek yerlerin hepsi birbirine yakın değil. Bu sebeple yer yer tek yön 1,5 Euro vererek metro bileti alıyor ve kullanıyorsunuz. Eğer üşengeç biriyim yürüme olmasın derseniz günlük biletler de var ama bence yürüyerek keşfetmek özellikle İtalya’nın şehirleri için vazgeçilmez.
Milano’da kaç gün kalınır diye sorarsanız bence 2 gece. Tabi bu süreyi uzatıp Como Gölü’nü seyahatinize eklemek isterseniz belki araba kiralayabilir ve Como Gölü’nde de bir gece geçirebilirsiniz. Bence bunda mevsim koşulları çok etkili. Soğukta terkedilmiş bir Como Gölü için araba kiralama masrafına girmek istemedik ve biz tercihimizi şehirde takılmaktan yana kullandık.
Milano’ya hangi mevsimde gidilir diye düşündüğümde bence ilkbahar ve sonbahar en ideali. Hem çok kalabalık yok hem hava güzel. Biz Ocak ayında gittik ama pişman mı olduk? ASLA. Şansımıza Milano bizi güneşle karşıladı. Lakin unutmayın, Milano epey Kuzey’de yer aldığından yağmuru ile ünlü. Yağmurlu bir hava az da olsa keyfinizi kaçırabilir. Umarım şanslı olursunuz!
Avrupa kapısından girmenizi sağlayacak Schengen Vizesi maalesef dönemsel olarak hepimizin sorunu. Biz bugüne kadar hep 6 aylık vize almayı başardık. Lakin umutluyum, bu vizem de bittiği vakit yine İtalya’dan başvuracağım ve bu sefer 1 yıl vize çıkacak. Ben Schengen vizelerime hep İtalya’dan başvurmaya çalışıyorum. Direkt 6 ay veriyor. Eğer 3 kez üst üste İtalya’dan alırsanız 1 ve 2 yıl şeklinde vize veriyor. Bu Milano seyahati de vizelerimizi yenilemek için bahane oldu ve kendimizi bir hafta sonunda Milanese (Milanlı) hissetmek için İtalya’da bulduk.
Schengen Vizesi Nasıl Alınır yazım için tıklayın.
Milano’da konaklama için en iyi bölgeler Centro ve Brera. Biz yine Airbnb kullanarak konaklama işini hallettik. Gecelik çift kişi 250-300 TL arası fiyatlar değişiyor.
Aslında biz programımızı biraz gaza gelip ilk gün Milano’da kalır, ikinci gün Floransa’ya gideriz diye yapmıştık ama baya saçmalamışız! Yeter mi hiç Öykücüm Floransa’ya 1 gün. Neyse bunu idrak edip plandan döndüğümüzde ilk gün kiraladığımız evi ikinci gün için ayarlayamadık ve Milano seyahatimizde 2 ayrı yerde konaklamış olduk. Fena da olmadı aslında çünkü ilk günkü evin şekline kandık ama çok temiz çıkmadı. 2.evi daha çok sevdik. Ben ikisinin de linklerini paylaşıyorum, siz karar verin. 2.evimizin sahibi Roberto çok tatlış biriydi..
Milano’da Gezilecek Yerler
Gezdiğim yerleri gün gün gezmeye en uygun sıralama ile paylaşmayı seviyorum çünkü böylesi çok daha işinize yarıyor 🙂 Hadi başlayalım, Milano’da ilk gün nereleri gezdik?
Günün ilk yemeği Spontini’de pizza oldu. Spontini burada baya meşhur. Kalın ve kocaman pizzaları var. Eğer siyah tabelalı olanlara giderseniz ayakta yemek yiyorsunuz daha çok fast food gibi, kırmızı tabelalı olanlar ise sipariş verip oturarak yemek yedikleriniz. Çok üzülerek söylüyorum ben abartılmış buldum, bana pek hitap etmedi.
Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosu içinse baya önceden internetten 12 €’ya bilet aldığımız için çok şanslıydık. Muhteşemdi! Herkesin bildiğinin aksine Last Supper yani Son Akşam Yemeği bir tablo değil, fresk. Leonardo Da Vinci bunu küçücük bir kilise olan Santa Maria delle Grazie nin duvarına resmetmiş. O dönemki boyama tekniğinden dolayı eser dökülüyor ve onu korumak için delicesine restorasyon yapılmış. İçeriye girerken 3 kapıdan güvenlik üstüne güvenlik uygulanarak geçtik. Tüm gruplar içeride 15 dakika kalabiliyor. Duvardaki eseri doyasıya inceliyor gözlerimiz. İsa, çarmıha gerilmeden 1 gün önce 12 havarisini toplar ve onlara içinizden biri bana ihanet edecek biliyorum der. Ve o sırada Yahuda elinde bıçak ile bekliyordur. Dünya gözüyle gördüm ya, acayip mutlu oldum! Karşı duvarda ise İsa’nın çarmıha gerilmiş hali resmedilmiş. Kesinlikle önceden bilet alın, öyle gidin. Aksi halde ya yer bulamazsınız, ya da kara borsadan 70 – 80 Euro’ya içeri girersiniz.
Sonra üzerinde 3500 den fazla heykel bulunan Duomo Katedrali’ni ve dünyanın en eski AVM’lerindem biri olan Galleria Vittorio Emanuele’i gezdik. Zaten bu ikisi Milano’nun simgeleri.
Günün leziz İtalyan kahvesini, Duomo yakınlarındaki tarihi pastane Mercanti’de içtik. İtalya’da menülerde gördüğünüz kahve yazısı onlar için espresso demek. Yani olur da kahve görüp söylersiniz onun espresso olduğunu bilin. Döndük döneli içtiğim hiçbir kahveden zevk alamadığımı da belirtmek isterim!
Akşam Navigli bölgesinde kanal turu sonrasında Fonderie Milanesi’de aperitivo akşamı yaptık ve 10 €’ya içkilerimizi yudumlayarak lezzetli atıştırmalıklarla farklı yemekleri keşfettik. Navigli aynı Amsterdam gibi, tabi sadece çok çok küçük. Aperitivo kültürüne ise BAYILIYORUM! Genelde 18-19:00 gibi başlıyor ve 20-21:00’e kadar devam ediyor. Siz sadece içkilerinizi ödeyerek birçok yemeği yiyebiliyorsunuz. Sınırsız. İçki başına ücret ödüyorsunuz. Onların mantığı ana yemek öncesi atıştırma yapmak ama biz baya yedik abi, yemeğe yer kalmadı!
Milano’da 2.günümüzde neler mi yaptık?
Güne Pave’de damak çatlatan kruvasanlar yiyerek başlamak en doğru tercihimizdi. Yediğimiz en iyi kruvasan olabilir! Zaten ben vanilya kremalı olan kruvasanlara bayılıyorum ve bu çeşidi bence en iyi İtalya’da yapıyorlar, Paris bile değil. Kahvaltı için Princi fırını da aklınızda bulunsun. Dönüş günümüzde de Princi’ye uğrayıp lezzetli atıştırmalıkları keşfettik. Bu arada kahvesi baya güzel.
Öğlen atıştırmalığı için V.Emanuel AVM’nin arka sokağındaki meşhur Luini’de içi pesto, mozerella ve domatesle dolu Panzerotti yemekse lezizdi. Bizim pişimize benzettim ve çok sevdim. Zaten kötü olması mümkün mü? Pesto var! Resmen sokakta 15 dakika sırada bekledik ve sonuna kadar değdi. Tüm sokak Panzerotti yiyordu!
Sonra yediklerimizi yakalım dedik ve şehri yürüyerek keşfederek Brera’ya ulaştık. Bu mahalle gerçekten Milano’daki en iyi semt olabilir. Sokaklar çok güzel, inanılmaz güzel antikacılarla dolu. Birkaç dünya küresi sordum. 1920’lerden kalma kürelere 3000 Euro fiyat çektiler. Tamam dedim, dükkandan aşık olarak çıktım.
Ev şarabı ve şarküteri keşifleri için kendimizi La Prosciutteria’da bulduk. Şişe şarap 8 €, peynir ve etten oluşan kocaman bir atıştırmalık tabak 10 € idi. Burada baya keyifli vakit geçirdik.
Günün kahvesi 10 Corso Como’da çok tarihi bir binanın altında içildi. Tabi ki dumanı tüten bir espresso! Bu bina Corso Como caddesinde en çok fotoğraf çekilen nokta. Çok eski ve güzel bir bina.
Kokteyl için listemizdeki mekanlardan hem Dry’da hem Dolce&Gabbana’da yer bulamadık ve pas geçtik. Milano malum moda başkenti olduğundan Dolce&Gabbana’nın ve Emperio Armani’nin kafeleri barları, Bulgari’nin oteli falan var gidip değişik deneyimler elde edebileceğiniz. Yemek için pahalıdır tabi ama belki bir kokteyl için uğranabilir.
Gecenin son aktivitesi, sosyalleşme dolu, önünde 1 saat sıra beklerken Prosecco ve pizza ikramları yapılan, sadece 6-9 €’ya pizza yiyebileceğiniz mekan Pizza Am oldu. Favorimiz Marinara! Ve yemek sonrası ikram edilen kavunlu shot! Galiba yediğim en iyi pizzaydı..
Milano’da ye iç gez bir hafta sonundan 1.gün 10,5 2.gün 13,5 km yürümüşüz!
2 gece 2,5 gün boyunca deli dana gibi gezip, yeme içme peşinde koştuğumuz bu seyahatte; uçak biletlerine 2 kişi 650 TL, konaklamaya 500 TL, ulaşım dahil diğer tüm masraflara da 180 Euro harcamışız.
Aklınıza takılan tüm soruları yorum olarak bırakabilirsiniz. Siz de bir hafta sonu Milano kaçamağı yapacaksanız deneyimlerinizi sosyal medya üzerinden benimle de paylaşın!
Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur yazım için tıklayın.
Hangi Mevsimde Nereye Gidilir yazım için tıklayın.
Dünyaca Ünlü Festivaller Karnavallar yazım için tıklayın.
10 Soruyla Bir Seyahat Nasıl Planlanır yazım için tıklayın.
Seyahat Etmenin – Hobi Paylaşımının İlişkiler Üzerine Etkisi yazım için tıklayın.
Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram ve facebook adreslerimden takip edebilirsiniz.